GRAM ALTIN 4.274,41
%1,10
DOLAR 39,8264
%0,04
EURO 46,9436
%-0,04
BITCOIN $105.833
%-1,32
BIST 100 10.080,35
%1,33
STERLİN 54,7363
%0,12
GRAM GÜMÜŞ 46,29
%0,10
BRENT $67,01
%0,71

Uyku ile İlgili Haberler

İsveç’teki Uppsala Üniversitesi araştırmacıları, vücut ağırlığının %12’sine denk gelen ağır bir battaniye ile uyumanın, melatonin üretimini yaklaşık %30 oranında artırdığını keşfetti.

Görünüşe bakılırsa, anneanneler bu bilgiyi çok daha önceden biliyordu! Geçmiş araştırmalar da ağır battaniyelerin, uykusuzluk nedeniyle dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, otizm ve uyku düzensizliği yaşayan bireylere yardımcı olabileceğini ortaya koyuyor.

Araştırmalar, hareketsiz bir çalışma düzeninin uyku sorunlarını %37 oranında artırabileceğini ortaya koyuyor. Uykusuzluk, uykuya dalma veya uykuyu sürdürme zorluğu olarak tanımlanırken, bu durum psikolojik, fiziksel ve yaşam tarzı faktörlerinden kaynaklanabiliyor.

Stres, anksiyete, depresyon, çeşitli sağlık sorunları, hormonal değişiklikler, uygun olmayan uyku ortamı ve elektronik cihazların aşırı kullanımı, uykusuzluğun başlıca nedenleri arasında yer alıyor.

Ayrıca vardiyalı çalışma düzeni ve jet lag gibi durumlar da uyku ritmini olumsuz etkileyebiliyor. Bu sorunlara çözüm olarak, uyku hijyenine özen göstermek, stresi yönetmek ve gerekirse profesyonel destek almak öneriliyor.

Magnezyum eksikliği, kas fonksiyonu, sinir sağlığı ve enerji üretimi için kritik öneme sahip bir mineralin yetersizliğinden kaynaklanır. Eksiklik, kas krampları, yorgunluk, düzensiz kalp ritmi, yüksek tansiyon, anksiyete, uyku problemleri, iştahsızlık ve kabızlık gibi sorunlara yol açabilir.

Ayrıca, bağışıklık sistemini zayıflatabilir, kemik sağlığını olumsuz etkileyebilir ve hormon dengesizliklerine neden olabilir. Magnezyum eksikliğini önlemek için badem, yeşil yapraklı sebzeler, tam tahıllar, baklagiller, balık, avokado ve muz gibi magnezyum açısından zengin besinler tüketilmelidir.

Aç karnına kahve içmek, sindirim sorunları, uyku bozuklukları, kaygı, zayıf kemik sağlığı, kalp çarpıntısı ve susuzluk gibi olumsuz etkilere yol açabilir.

Kahve, mide asidini artırarak reflü ve mide ekşimesine neden olabilir. Ayrıca kortizol seviyelerini yükselterek anksiyete ve yorgunluk hissi yaratabilir.

Besin emilimini olumsuz etkileyen kahve, aç karnına içildiğinde ishal ve karın ağrısı gibi sindirim sorunlarına da yol açabilir.

Kahveyi aç karnına içmek yerine, kahvaltıdan sonra tüketmek önerilmektedir. Günlük kahve tüketimi ise 2-3 fincanla sınırlanmalıdır.